Hukuki İncelemeler7253 SAYILI İNTERNET ORTAMINDA YAPILAN YAYINLARIN DÜZENLENMESİ VE BU YAYINLAR YOLUYLA İŞLENEN SUÇLARLA MÜCADELE EDİLMESİ HAKKINDA KANUNDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR KANUN İLE GETİRİLEN DÜZENLEMELER

7 Mayıs 2021

Multidisipliner bir alan olan Bilişim Hukuku ağırlıklı olarak Ceza Hukukuna sirayet etmiş durumdadır. Ceza Hukuku dışında özel yargı ve idari yargı içerinde de görülmektedir. Bu kapsamda Bilişim Hukuku çerçevesinde günümüzde karşılaşılabilecek sorunlardan birisi ise internette yayınlanan hukuka aykırı içeriklerdir.

Konu içerikler özel hayata müdahale ve kişisel haklara müdahale olarak nitelendirilebilecek müdahalelerdir. Bu kapsamda 5651 sayılı yasa internet ortamının düzenlenmesine ilişkin yasa yürürlüğe girmiştir. Bu yasa kapsamında kişilik haklarına müdahale ve özel hayata müdahale olarak nitelendirilebilecek içeriklerle ilgili erişim engeli için Sulh Ceza Hakimliği’ne (“SCH)” başvuruda bulunulmaktadır. (7/24 çalışma usulü olduğu ve sorgu hakimleri olduğu için ) SCH, başvurunun yapıldığı andan itibaren 24 saat içerisinde bir değerlendirme yaparak konunun hukuka aykırı olup olmadığının tespitini yapar ve gerekirse içerik kaldırma kararı verebilmektedir. Bu kapsamda önemle belirtmek gerekir ki erişim engeli işlemi ile yalnızca Türk IP adreslerinde içeriğin görülmemesi sağlanır. Diğer bir deyişle hukuka aykırılık teşkil ettiği iddia edilen içerik internet ortamında varlığını sürdürmeye devam etmektedir. İçerik kaldırma işlemi ise içeriğin tamamen internet platformlarından kaldırılmasıdır. Dolayısıyla erişim engeli ve içerik kaldırma işlemine ilişkin bir başvuruda bulunulurken URL adreslerine ekran görüntülerinin eklenmesi suretiyle başvuruda bulunulabilmektedir.

Ayrıca doğrudan özel hayata müdahale sayılabilecek olan içeriklerin olması halinde yargı erklerine başvuruda bulunmaksızın doğrudan Bilişim Teknoloji Kurumu’na (“BTK”) başvurulabilme imkanı bulunmaktadır. Bununla birlikte BTK 4 saat içerisinde ilgili içeriği kaldırmakla yükümlüdür. Erişimin engellenmesi kararlarının ancak hakim kararı ile alınabileceği göz önünde bulundurulduğunda. BTK’ya bu anlamda verilen yetki sadece tedbir niteliğindedir. Mağdur bu kapsamda 24 saat içerisinde SCH’ye başvurarak tedbir niteliğinde verilen kararın kalıcı olarak verilmesini sağlayabilir. Eğer 24 saat içerisinde SCH’ye başvuru yapılmaz ise tedbir niteliğindeki karar ortadan kalkmaktadır.

Özellikle sosyal medya platformu açısından ise 5651 Sayılı Kanun yeterli kalmamaktadır. Zira sosyal medya platformu temsilcileri ülkede bulunmamaktaydı. Dolayısıyla 7253 Sayılı Kanun ile 5651 Sayılı Kanun’da değişiklik yapılmıştır. Şöyle ki;

1-TEMSİLCİLİK AÇMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ

İlgili yasada 1 milyon işlem hacmi olan sosyal medya şirketlerinin temsilcilik açma zorunluluğu getirilmiştir. Bu yükümlülüğün yerine getirilmemesi halinde 10.000.000,00-TL’lik bir idari para cezası,30 gün içerisinde yerine getirilmez ise de ilgili para cezasının 30.000.000,00-TL’ye dönmesi öngörülmüştür. Ayrıca 30 günlük süre içerisinde yerine getirilmez ise reklam yasakları devreye girmektedir. Reklam yasakları sonrası ise %50 ve daha sonra %90’a varacak şekilde erişimin engellenmesi (Bant Yasağı), diğer bir deyişle Türkiye’de faaliyetinin sonlandırılması şeklinde bir yaptırım silsilesi oluşturulmuştur. Dolayısıyla yapılan düzenlemeler ile birlikte Türkiye’de sosyal medya platformlarına ilişkin yaşanan muhataplık sorununa bir çözüm getirilmiştir.

2-BAŞVURULARA YANIT VERME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

7253 Sayılı Kanun ile , temsilciliğin açılmasının akabinde temsilciliklere başvurulara yanıt verme yükümlülüğü öngörülmüştür. Bu yükümlülük Türkiye Cumhuriyeti vatandaşları için getirilmiştir. Bir diğer deyişle, T.C. vatandaşları tarafından herhangi bir yargıya ilişkin bir başvuru olmaksızın içinde bulundukları hukuka aykırı durumların, hak mahrumiyetlerin giderilmesi için doğrudan sosyal medya şirketlerine ulaşabilme imkanı sağlanmıştır. İlgili başvuru neticesinde 48 saat içerisinde ilgili temsilcilikler vasıtasıyla sosyal medya platformlarının vatandaşa yanıt verme yükümlülüğü öngörülmüştür.

3-KİŞİSEL VERİLERİ TÜRKİYE’DE MUHAFAZA ETME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

Kişisel Verilerin Korunması Hakkında Kanun’da yer alan hükümler çerçevesinde firmaların T.C vatandaşları ile ilgili tutmuş oldukları kişisel verileri Türkiye’de muhafaza etme yükümlülüğü öngörülmüştür. İlgili yükümlülüğün yerine getirilmemesi neticesinde ise henüz bir yaptırım öngörülmemiştir.

4-RAPOR VERME YÜKÜMLÜLÜĞÜ

7253 Sayılı Kanun kapsamında ise dördüncü olarak firmalara rapor verme yükümlülüğü öngörülmüştür. Vatandaşlar tarafından yapılan başvurular çerçevesinde ilgili başvurulara ilişkin 1 yılda 6 aylık süreler ile 2 defa olmak üzere bir rapor hazırlayarak BTK’ya bildirim yükümlülüğü öngörülmüştür.

 

Av. Sıla DAŞTAN

https://barandastan.av.tr/wp-content/uploads/2022/04/barandastanavukatlik.png
TELEFON
0312 215 15 85
E POSTA
info@barandastan.av.tr
ADRES
Mebusevleri Mah. Turgutreis Cad.
No: 13/5 Çankaya / Ankara
Baran& Daştan Hukuk ve Danışmanlık  | © 2022 Tüm Hakları Saklıdır
error: