3/5/2023 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesinin 12/2023 Tarih ve 2020/1066 Başvuru Numaralı Kararı ile tıbbi ihmal sonucu zarara uğranılması nedeniyle kişinin “Maddi ve Manevi Hakkı”nın ihlal edildiği iddiasında bulunulmuş ve Anayasa’nın 17.maddesinde güvence altına alınan “Kişinin Maddi ve Manevi Varlığını Koruma Hakkı“nın ihlal edildiğine karar verilmiştir. Şöyle ki;
Sağ dizinde ağrı, şişlik kalçada ağrı topallama ve hareket kısıtlılığı şikayeti olan başvurucunun bir araştırma hastanesinde kalçasından protez ameliyatı olduğu, ameliyat sonucu ağrılarının arttığı, uygulanan fizik tedavinin de faydasını görmemesi üzerinde başvurucu bir üniversite hastanesine başvurmuştur. Başvurucu protez reaksiyonu ve sinir hasarı şüphesi ile ameliyat edilmiş, ameliyat sonucunda hatalı uygulandığından bahisle takılan protez çıkarılmış ve tekrar protez operasyonu gerçekleştirilmiştir.
Başvurucu hastane tarafından gerçekleştirilen ilk ameliyatta hizmet kusurunun bulunduğundan bahisle idare mahkemesine tam yargı davası açmış; yargılama süresinde alınan ATK raporunda ameliyat esnasında kullanılan protezin başvurucunun durum ve şartlarına uygun olmadığı, bununla birlikte protez seçiminin kişinin tedaisini yürüten hekimin inisiyatifinde bulunduğu, bu kapsamda kişide ameliyat sonrasında geliştiği anlaşılan rahatsızlıkların komplikasyon olduğu, meydana gelen komplikasyon sonrasında hastanın başka bir hekime müracaat ettiği ve takibe gelmediği ve gerçekleştirilen müdahalenin tıp biliminin genel kabul görmüş ilke ve kurallarına uygun olduğu ifade edilmiştir.
İdare Mahkemesi tarafından ilgili rapor hükme esas alınmış idarenin kusurunun bulunmadığından bahisle davanın reddine karar verilmiştir.Başvurucunun ilgili kararı istinaf etmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi de başvuruyu kesin olarak reddetmiştir.Başvuru üzerine Anayasa Mahkemesi ise; hatalı bir malzemenin tercih edilmiş olmasının, hekimin takdir yetkisinin uygulanması sonucu gerçekleşen bir komplikasyon olmadığını, bu durumun başlı başına malpraktis teşkil edeceği, ayrıca rapor uygulanan hatalı olduğu tespitine rağmen idarenin kusursuz bulunması arasındaki çelişkinin de giderilmediği, doğru protezin tercih edilmesi halinde başvurucunun komplikasyon olarak kabul edilen şikayetlerinin oluşup oluşmayacağının araştırılmadığı, nitekim doğru protezin uygulanması ile şikayetlerin ortadan kalktığı ortaya koyularak “Kişinin Maddi ve Manevi Varlığını Koruma Hakkı”nın ihlal edildiğine karar verilmiştir.
Av.Sıla DAŞTAN
